Viz. Düşünceler No. 4 | Deneme sun, deneyim yarat!
Viz. Düşünceler No. 4 | Deneme sun, deneyim yarat!
Yeni serimizin 4. yazısıyla bu hafta da karşınızdayız! Şimdiye kadarki yazılarımız konusunda gururlandıran dönüşler alsak da ultra Netflix övgümüzden dolayı markanın fahri fenomeni olma yolunda ilerliyoruz :)
Üçüncü yazımızı kısaca özetleyelim: “Yeniyi üretirken popüleri arkana al!” diyerek önce müşterilerinizin dikkatini çekin ve onları girişiminize/platformunuza davet edin! “Yeni" kavramı, içinde benzersizlik anlamı da barındırdığı için kullanıcılarda mıknatıs etkisi yaratmaktadır. Onları platformda tutacak olan ise popülerlik ve kalitedir. Üretilecek yeniyi bulup popüler olanla birlikte harmanlayıp aradaki bağı daima duygusal tutmalısınız!
Bu haftanın başlığı ve konusu oldukça açık! Burada yine Netflix üzerinden devam etmekle birlikte bir diğer popüler platform olan Spotify’den örnekle devam edeceğiz.
Mantık basit: Baklavacıdan 1 kilo baklava almadan önce bir dilim tatmak istersiniz.
Beğenirseniz tereddüt etmeden istediğiniz kadarını alırsınız. Beğenmezseniz bile farklı bir ürün tatma imkânı verildiği için, 2. ürün denemesiyle birlikte içerideki satın alma davranışı %99 oranında gerçekleşmiş olacaktır. Baklavanız dil damak standartlarına uygun ve bu kalitenin üzerinde ise tebrikler artık yeni bir müşteriniz var!
Netflix, her yeni kullanıcıya 1 Ay ücretsiz kullanım hakkı veriyor. Bir ay! 30 gün boyunca her şeyi izleyebilir, bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Bütün platformu size açıyor. İstediğiniz anda da iptal edebiliyorsunuz. Üstelik iptal aşaması diğer girişimler gibi sizi vazgeçirmeye yönelik değil, neden gitmek istediğinizi anlamak yönünde! Benzer bir yöntemi ise Spotify uyguluyor. Platformu “reklam” sınırlarıyla ücretsiz sunmakla beraber muhteşem bir başlangıç kampanyası da var! 3 ay kullanım 0,99 lira. 1 lira bile değil.
Tüm bu inanılmaz başlangıç teklifleri ise size aslında şunu vadediyor: Evet burası senin için yeni bir yer ama kullanmaya başlarsan aslında aradığın platform olduğunu göreceksin.
Ve tüm sevdiklerinin de burada!
Kaliteyi alışıyorsunuz ve sonrasında hak ettiği ücreti ödüyorsunuz.
Bu haftaki yazımız bahsettiğimiz iki platformun takdir ettiğimiz bir pazarlama stratejisidir. Konseptimiz dahilinde anlatmak istediğimiz mesaja tam uyuyor!
Girişiminizi demo olarak sunmayın. Tüm özellikleriyle sunun!
İnsanlar yoğun, iş programları yoğun. Onlara en az 15 gün tanıyın.
Sizi sevmeleri, anlamaları ve faydalarınızı tanımaları için onlara zaman verin.
Bir dahaki sefere baklava satın almak için yeni bir yere girdiğinizde bu yazımız aklınıza gelsin!
Haftaya, serimizin son yazısında görüşmek üzere!
Workif
Similar entries
Vizyoner Düşünceler No. 3 | Yeniyi üretirken popüleri arkana al!
İkinci yazımızı kısaca özetleyelim: “Civarında değil dibinde ol” diyerek müşterilerinizin hobilerini ezbere bilin dedik. Bu hobilerle ilgilenin, onları işinize entegre edin ve de gerçek profesyonellerle ...
Continue readingVizyoner Düşünceler No. 2 | Civarda değil dibinde ol!
İlk yazımızı kısaca özetleyelim: “Nicelik değil Nitelik” diyerek kalite kavramına vurgu yaptık. Bu haftaki “Civarda değil dibinde ol” düşünce yapısının başlangıcını ise Netflix örneği üzerinden ...
Continue readingGirişiminizi Globale Taşıyacak 5 Vizyoner Düşünce
Girişimci olmanın tek bir kuralı var! Yapmak. Sadece bu. Başlamak. İşinize inanmanın yolu bu. Profesyonelliğinizi zamanla kazanacağınız upuzun bir yolculuk. O sabah girişiminiz için uyanmıyorsanız ...
Continue readingViz. Düşünceler No. 5 | Seni aradıklarında orada ol!
Dördüncü yazımızı kısaca özetleyelim: “Deneme sun, deneyim yarat!” diyerek önce müşterilerinize kapınızı açın ve onları dünyanıza hiçbir ücret talep etmeden davet edin. Girişiminizi, özelliklerini ...
Continue readingWhy we do what we do
Tony Robbins insanların hareketleri altında yatan "görünmez güçler"den bahsediyor
Continue reading